Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün ev sahipliğinde yapılan "Ceza İnfaz Kurumlarında Teknoloji Konferansı (TIC)" ve "Yenilikçi Ceza İnfaz Kurumu Altyapısı Konferansı (IPIC)" başladı.
Uluslararası Islah ve Ceza İnfaz Kurumları Derneği (ICPA) ve Avrupa Cezaevleri ve Islah Hizmetleri Kuruluşu (EuroPris) üyelikleri çerçevesinde düzenlenecek olan "Ceza İnfaz Kurumlarında Teknoloji Konferansı (TIC)" ve "Yenilikçi Ceza İnfaz Kurumu Altyapısı Konferansı (IPIC)", İstanbul’da gerçekleşecek.
64 farklı ülkeden 568 ülke temsilcisinin katılacağı konferanslarda, ceza adaleti ve infaz sistemi alanında uluslararası iş birliğini güçlendirilmesi, en iyi uygulamaların paylaşılması ile ileri teknoloji ve tasarım çözümlerinin teşvik edilmesi amaçlanıyor. TIC Konferansı, dijital çözümler ve teknolojik yeniliklerin ceza infaz kurumlarına entegrasyonunu ele alacak, IPIC ise yenilikçi tasarım çözümlerini vurgulayacak.
Bu kapsamda yapılacak olan Ceza İnfaz Kurumlarında Teknoloji Konferansı (TIC) Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un açılış konuşmasıyla başladı.
Bakan Tunç konuşmasına; “Bugün 64 ülkeden ülkemize teşrif eden çok değerli akademisyenlerimiz, uygulayıcılarımız hepimiz birlikte tecrübelerimizi paylaşacağız. Özellikle ceza adalet sistemimizin ülkelerimizde insan haklarına uygun şekilde işlemesi ve toplumlarımızın suçtan korunabilmesi için yapacağımız çalışmalarla ilgili burada tecrübe paylaşımının çok önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Tabii değerli katılımcılar, Türkiye olarak bu ceza adalet sisteminde bugünkü konu ceza infaz sisteminde teknolojinin kullanımı.” sözleri ile başladı.
Bakan Tunç, konuşmasında ülkemizde yapılan yargıda dijitalleşme çalışmaları kapsamında geliştirilen UYAP hakkında; “Özellikle son 20 yılda bu konuda çok önemli adımlar attık. Bunlardan birisi UYAP sistemi. UYAP sistemimiz bizim dünyaya örnek bir projemiz. Avrupa ülkelerinde henüz yargıda dijitalleşme başlamadan önce Türkiye'de yargıda dijitalleşme başlamıştı. UYAP sistemimiz özellikle sorunsuz işleyen bir teknolojik imkân sunuyor.” dedi.
“Ceza İnfaz Kurumlarının Teknolojiden Yararlanması Önemli”
Bakan Tunç, ceza infaz kurumlarının teknolojiden yararlanmasının önemine dikkat çekerek; “Personelin çalışmasını kolaylaştırmak ve ceza infaz kurumlarında barındırılan hükümlü ve tutukluların insan haklarına uygun bir şekilde ceza infaz kurumlarında bulunmalarını sağlamak için teknolojik imkânları devreye sokmak amacıyla ACEP projemiz öne çıkıyor. Bu projemiz, ceza infaz personeline yönelik sistemleri geliştirme ve insan haklarına saygı çerçevesinde ceza infaz kurumlarında yaşamı iyileştirme hedefiyle hayata geçirilen örnek bir proje olarak dikkat çekiyor. Akıllı Teknolojilerin Ceza İnfaz Sisteminde Kullanılması Projesi, gerek ulusal gerek uluslararası anlamda ödüller kazanan bir projemiz. Bu projeyi de gün geçtikçe geliştiriyoruz. ACEP projesi kapsamında hükümlü ve tutukluların ceza infaz kurumlarından sesli ve görüntülü konuşma imkânlarını hayata geçirdik. Hükümlü ve tutuklular, yakınlarıyla görüntülü olarak konuşabiliyorlar. Yine E-Doktor uygulamasıyla onların tedavileriyle ilgili özellikle elektronik ortamda doktora ulaşabilmesi anlamında da önemli bir uygulamayı hayata geçirdik. Yine E-Kantin uygulaması, online ödeme sistemleri ve Bakanlıkla iletişimi doğrudan yapabilecekleri bir sistemi de hayata geçirdik. Hükümlü ve tutuklular arada hiçbir denetim mekanizması olmadan direkt Bakanlık yönetimine kendi problemlerini, sorunlarını aktarabilecek. Bu uygulama ile ceza infaz kurumu yönetimi noktasındaki şeffaflığı, güvenilirliği de ortaya koyma açısından önemli bir uygulamayı hayata geçirdik. Yine özellikle ACEP uygulamasını burada sonlandırmıyoruz. Yeni uygulamalarımız var, yeni hazırlıklarımız var. Bunlar elektronik dilekçe, diğeri elektronik mektup, elektronik kütüphane ve kitap talebi gibi uygulamalar. Bu kapsamda da bu projeleri hayata geçirmek için çalışmalarımız devam ediyor. Teknolojinin tüm imkânlarını ceza adalet sistemimize uygulamaya gayret ediyoruz.” sözlerini dile getirdi.
“Şu Anda Ceza İnfaz Kurumlarında 63 Bin Hükümlü ve Tutuklu Eğitim Görüyor”
Bakan Tunç, ceza infaz kurumlarının cezanın infazının yanında birer eğitim kurumu gibi faaliyet gösterdiğini ifade ederek; “İlkokul, ortaokul, lise, yüksek lisans, doktora seviyesinde eğitim gören hükümlülerimiz var. 893 öğretmen ceza infaz kurumlarında görev yapıyor. 53 bin ortaokul lise öğrencisi, 9 bin üniversite öğrencisi, 61 yüksek lisans, 21 doktora öğrencisi var. 39 adalet mesleki eğitim merkezi var. Buralarda da 80 bin tutuklu ve hükümlü meslek öğrenimi gerçekleştiriyor. Ceza infaz kurumlarında aldıkları mesleki eğitimler sayesinde, cezalarını tamamladıklarında topluma meslek sahibi olarak dönüş yapıyorlar. Böylece, topluma karışarak faydalı bireyler olma şansı elde ediyorlar. Bununla birlikte, ceza infaz kurumlarımızda çeşitli alanlarda toplam 12 bin 809 kurs düzenlendi ve 158 bin kursiyer bu kurslara katıldı. Bu kurslar dini, manevi, sportif ve diğer birçok alanda açıldı. Özellikle anne yanında kalan çocuklara yönelik eğitimlere büyük önem veriyoruz.” dedi.
“Ceza İnfaz Kurumlarımız Birer Üretim Merkezi”
Bakan Tunç, ceza infaz kurumlarının birer üretim merkezi haline getirildiğini dile getirerek; "Suçlunun ıslahı açısından işyurtlarına büyük önem veriyoruz. İşyurtlarımız, üretim merkezlerinden daha fazlasıdır; aynı zamanda meslek edindirme kurumlarıdır. 403 ceza infaz kurumumuzda 367 işyurdu müdürlüğünde toplam 1700 atölye ve tesis bulunmaktadır. Bu tesislerde gıda, tarım, hayvancılık, mobilya, el sanatları, metal işleri, tekstil gibi 200'den fazla meslek dalında üretim yapılmaktadır. İşyurtlarımız adeta organize sanayi bölgeleri gibi ekonomiye katkı sağlamaktadır. Hükümlü ve tutuklular, çalışarak hem vakitlerini verimli geçirmekte, hem de cezalarını daha sağlıklı bir ortamda çekmektedirler. Ayrıca, kendi bütçelerine ve ülke ekonomisine de katkı sağlamaktadırlar. Bu sayede, işyurtlarımız suçlunun topluma kazandırılması açısından önemli bir rol üstlenmektedir.” dedi.
“CEKUT’u Daha da Geliştirmeye Devam Edeceğiz”
Bakan Tunç, CEKUT ekiplerine ayrı bir vurgu yaparak şunları belirtti: "6 Şubat'ta yaşadığımız deprem afeti sonrasında ülkemiz olarak seferber olduk. Burada misafir ettiğimiz katılımcıların, ülkelerinde de bize destek verenler oldu. Depremde yanımızda oldunuz. Hepinize teşekkür ediyoruz. CEKUT personelimiz, ceza infaz kurumlarındaki personellerden oluşan arama kurtarma ekiplerinden oluşuyor ve sayıları giderek artıyor. AFAD ile akredite olmuş bir kurumuz ve 6 Şubat depremlerinde önemli bir rol üstlendiler. 41 kişiyi canlı olarak enkaz altından kurtarmayı başardılar. CEKUT personelimize buradan teşekkür ediyorum. CEKUT'umuzu daha da güçlendirmeye devam edeceğiz. Özellikle deprem, orman yangınları, sel felaketi gibi afetlerde CEKUT ekiplerimiz seferber oluyor. Bartın'da yaşanan sel felaketinde de hızla hareket ederek başarılı bir çalışma gerçekleştirdiler. Huzurlarınızda tekrar teşekkür ediyorum.” dedi.
Bakan Tunç, "Türkiye Yüzyılı" vizyonumuzun adaletin yüzyılı olması gerektiğini belirtti. Adaletin yüzyılı olabilmesi için ceza adalet sisteminde teknolojinin kullanılmasının önemine değindi ve uluslararası konferansın bu açıdan büyük bir gelişme olduğunu vurguladı. Özellikle üst düzeydeki katılımcılara teşekkür ederek Uluslararası Islah ve Ceza İnfaz Kurumları Derneği Başkanı Peter Severin, Avrupa Cezaevleri ve Islah Hizmetleri Derneği Başkan Yardımcısı John Eric Sandler, Uluslararası Islah ve Ceza İnfaz Kurumları Kıdemli Yöneticisi Natalie Bol ve Avrupa Cezaevleri ve Islah Hizmetleri Derneği Kıdemli Yöneticisi Gustav Palvin'e teşekkür etti. Ayrıca, organizasyonda emeği geçen Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ve sponsorlara teşekkürlerini iletti. İstanbul'da misafirleri en güzel şekilde ağırlamak istediklerini belirterek konuşmasını tamamladı.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, ev sahibi olarak yaptığı konuşmasına, "2 yıl önce Orlando'da ICPA'nin değerli başkanıyla ilkesel olarak konuştuğumuz bu organizasyonun, Cumhuriyetimizin 100. yılını yaşadığımız ülkemiz için çok anlamlı bir tarihte birlikte gerçekleştirebilmenin mutluluğu içerisindeyiz. Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde bugün, ceza infaz kurumlarında teknolojinin rolüne odaklanmak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz." sözleriyle başladı.
Genel Müdür Yıldırım, konferansın önemi hakkında şunları belirtti: "Değişen ve gelişen dünyada teknolojinin hayatımıza olan etkileri karşısında, ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlik hizmetlerinin teknolojik ve dijital dönüşüme ayak uydurması, hükümlü veya tutukluların sağlıklı bir birey olarak sosyal hayata başarılı bir şekilde geri dönmelerine yardımcı olma konusu bizler için büyük önem taşımaktadır. Bu kapsamda konferansın, teknoloji konusundaki bilgi paylaşımı, en iyi uygulamaların tartışılması ve geleceğe yönelik stratejilerin belirlenmesi için uygun bir platform sağlayacağına inanıyoruz." dedi.
“Teknolojinin İnsan Hayatına Etkisi, Son Yüzyılda Hızla Artan Bir Şekilde Belirginleşmiştir”
Genel Müdür Yıldırım, gelişen teknolojinin ceza infaz kurumlarına entegrasyonunun önemine dikkat çekerek; “ Ceza infaz kurumlarımızda önceliğin güvenlik olması ancak bu güvenliği sağlarken olabildiğince kişilerin özgürlük alanlarının korunması ve yönetim etkinliğinin artırılması dijital gelişmelerden yararlanmakla mümkündür. İnfaz sistemlerinin bu teknolojik gelişmelerden uzak durması düşünülemez. Bu anlayışla; modern infaz sistemleri uzun yıllardır teknolojiyi bünyelerine adapte etme yönünde önemli bir çaba içerisindedir.” dedi.
Genel Müdür Yıldırım, teknolojinin kullanımının önemini vurgulayarak şunları belirtti: "Ceza infaz kurumlarında teknoloji kullanımı; güvenlik, izleme ve denetim, eğitim ve rehabilitasyon, iletişim ve dış dünya ile ilişkiler ve veri yönetimi gibi alanları kapsamaktadır. Teknolojinin ceza infaz kurumlarında ilk kullanım örneklerine ceza infaz kurumu güvenliğinin sağlanması alanında rastlanmaktadır. Son yıllarda ise hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması çalışmalarında teknolojik gelişmeler önemli bir rol oynamaktadır. Bu kapsamda, mahkumların eğitim almasını ve mesleki becerilerini geliştirmesini desteklemek amacıyla bilgisayarlar, internet erişimi, e-öğrenme platformları ve diğer dijital araçlar kullanılmaktadır. Bu araçlar, mahkumların yeni beceriler öğrenmelerine ve rehabilitasyon süreçlerine katılmalarına olanak tanımaktadır. Ayrıca, rehabilitasyon süreçlerinin doğru yönetimi ve veri analizlerinin yapılabilmesi için, veri işleme süreçleri bilişim sistemleri tarafından yönetilmektedir. Böylece yapılan tüm faaliyetlerin etki analizi takip edilebilmektedir. Rehabilitasyon sürecinin bireysel ihtiyaçlara uygun programlara yönlendirilmesini sağlayan bireyselleştirilmiş infaz sistemi, modern infaz sisteminin temelini teşkil etmektedir. Bu yaklaşım, ülkemizde de son yirmi yıldır sürdürülen ceza infaz sisteminin reformunun önemli bir bileşenini oluşturmaktadır."dedi.
“Personelimize Çağın Gerektirdiği Nitelik ve Kalitede Uzaktan Eğitim Altyapısı Yapıldı”
Genel Müdür Yıldırım, personel eğitiminde teknolojinin kullanımının getirdiği kaliteyi vurgulayarak şunları ifade etti: “Personel eğitiminde teknoloji kullanımının eğitim sürecini daha erişilebilir, etkili, etkileşimli ve izlenebilir hale getirmesi nedeniyle modern sistemlerde uygulanan Uzaktan Eğitim Yönetim Sistemi ülkemizde de geliştirilmiştir. Bu sistem sayesinde personelimize çağın gerektirdiği nitelik ve kalitede uzaktan eğitim altyapısı sunulmuştur. Ayrıca, yazılım mimarisini Genel Müdürlüğümüzün oluşturduğu, yazılımı ise Bilgi İşlem Genel Müdürlüğü tarafından yapılan BİPES (Bireyselleştirilmiş Personel Eğitim Sistemi) ile sağlandı. Bu yazılım, ceza infaz kurum personelinin eğitim ihtiyaçlarını ve süreçlerini optimize eden bir personel eğitimi yazılımıdır. Birleşmiş Milletlere bağlı Uluslararası Telekomünikasyon Birliği tarafından düzenlenen 2023 Dünya Bilgi Toplumu Zirvesi Ödülleri'nde e-öğrenme kategorisinde birincilik ödülüne layık görülmüştür.” sözlerini dile getirdi.
“ACEP Ödüllere Layık Görüldü”
Genel Müdür Yıldırım, ACEP’in (Akıllı Teknolojilerin Ceza İnfaz Kurumlarına Entegrasyonu Projesi) Uluslararası Islah ve Cezaevi Birliği (ICPA) ve Türkiye Bilişim Derneği tarafından ödüle layık görüldüğünü ifade ederek, projenin daha da geliştirileceğini belirtti. Ayrıca, ceza infaz hizmetlerinin dijitalleştirilmesi kapsamında hükümlü yakınlarının ziyaret süreçlerini kolaylaştıracak olan Ceza İnfaz Kurumu Ziyaret Randevu ve Yönetim Sistemi Projesi üzerinde de çalışmaların devam ettiğini dile getirdi.
Genel Müdür Yıldırım son olarak; “Söz konusu iş birliğinin daha etkili ve insan odaklı ceza infaz kurumu sistemleri oluşturmasına katkı sağlayacağı düşüncesiyle; bu yıl Singapur’da gerçekleştirilmesi planlanan konferansın organizasyonu ve yürütülmesinde şimdiden başarılar ve kolaylıklar dileyerek, bu kapsamda yapılacak çalışmalara da katkı vermekten büyük memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Ayrıca bu vesileyle; ceza infaz reformumuzu güçlü bir iradeyle destekleyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, reform sürecinde liderliğiyle bizlere yol gösteren, bizleri destekleyen ve bu organizasyona katılımları ile bize güç veren Adalet Bakanımız Sayın Yılmaz Tunç’a, Sayın Bakan Yardımcılarımıza, organizasyona katkı veren İstanbul ve İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılarımız ile ekiplerine, İstanbul’da bulunan ceza infaz kurumlarımız ve denetimli serbestlik müdürlüklerimizin yönetici ve personeline, konferansta sunum yapacak olan konuşmacılarımıza, konferansa destek veren sponsorlarımıza, ayrıca gece gündüz demeden büyük bir özveri ile bu konferansın hazırlıklarında görev alan ve konferans boyunca görevleri devam edecek olan Genel Müdürlüğümüz personeline ve son olarak; yurt içinden, yurt dışından katılımları ile konferansa anlam kazandıran tüm katılımcılara içten teşekkürlerimi sunuyorum.” sözleri ile konuşmasını sonlandırdı.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, bu etkinlikler aracılığıyla uluslararası katılımcılara Türkiye'deki ceza infaz sistemi hakkında bilgi paylaşımını sağlayacak ve diğer ülkelerin en iyi uygulamalarından faydalanarak ülkemizde uygulanan ceza infaz sisteminin daha da geliştirilmesine katkı sağlayacak.
Konferanslar, İngilizce olarak düzenlenecek ve simultane çeviri hizmeti de sunulacak. Ayrıca sponsor firmaların ürün ve hizmetlerini sergileyebilecekleri bir sergi etkinliği de düzenlenecek. Sosyal etkinliklerin yanı sıra, İstanbul’da bulunan ceza infaz kurumları ziyaret edilerek, ülkemizin ceza infaz sistemi tanıtılacak.