Denetimli Serbestlikte 20. Yıl Bölge Toplantılarının Üçüncüsü İstanbul’da Başladı
28 Mayıs 2025

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğümüz ile Medipol Üniversitesi iş birliğinde düzenlenen Denetimli Serbestlik 20. Yıl Bölge Toplantılarının üçüncüsü İstanbul’da gerçekleştirildi. Adalet Bakan Yardımcısı Ramazan Can ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım da programa katılarak sürecin gelişimine dair değerlendirmelerde bulundu.

Ceza adalet sistemine 2005 yılında dâhil edilen Denetimli Serbestlik Hizmetleri 2025 yılında 20. yılını kutluyor. Bu kapsamda yıl boyunca etkinlikler düzenlenmekte. Bu etkinliklerin ilki Elazığ’da, ikincisi ise İzmir’de yapıldı, üçüncüsü de İstanbul’da başladı. İki gün sürecek etkinliklerde; denetimli serbestlik sisteminin mevcut yapısı, hedefleri ve geleceğe yönelik stratejiler ele alınacak. Akademisyenler, hukukçular ve uzmanların yer aldığı paneller ve sunumlarla Denetimli Serbestlik Hizmetlerinin farklı yönleri detaylı bir şekilde incelenecek.

Medipol Üniversitesi Kavacık Kampüsü’nde gerçekleştirilen programın açılışında Adalet Bakan Yardımcısı Ramazan Can konuşma yaptı. Bakan Can konuşmasına; “İnsan, doğası gereği suç işlemeye meyilli olabilir. Ancak bir kişi suç işlediğinde ve mahkeme kararıyla cezasının infazı aşamasına geçildiğinde, artık asıl sorumluluğumuz başlar: Bu kişiye ne yapabiliriz? Onu toplumdan soyutlayabiliriz. Peki bu gerçekten bir çözüm müdür? Tarih boyunca, devlet teşkilatlarının oluşmasıyla birlikte hukuk sistemleri de gelişmiş; dünya medeniyetleri, infaz sürecinde insanı yalnızca cezalandırmak yerine, ona insan gibi davranmayı ve onu tekrar topluma kazandırmayı amaçlamıştır. Çünkü bireyin ıslahı sadece onun geleceği için değil, aynı zamanda toplumun sağlıklı ve güvenli bir şekilde varlığını sürdürebilmesi için de temel bir gerekliliktir.” sözleri ile başladı.

“Bireyin Islahı Aynı Zamanda Toplumun Refahıdır”

Bakan Can konuşmasının devamında, suça sürüklenen bireyin ıslahının, toplumu da ıslah etmek olduğunu dile getirerek; “Bireyin ıslahı, aynı zamanda toplumun refahıdır. Bireyi ıslah ederek topluma kazandırmalıyız ki toplumda huzurlu ve sağlıklı bir ortamda yaşayabilsin. Bu nedenle topluma açık bir şekilde şunu söylemek durumundayız ve toplumu bu anlayışa göre hazırlamalıyız: ‘Ey toplum; biz infaz sürecinde, özellikle denetimli serbestlik aşamasında ve infazın diğer tüm süreçlerinde, kişiyi sadece cezalandırmıyor, aynı zamanda onu ıslah ederek topluma yeniden kazandırmaya çalışıyoruz.’ Burada elbette bireyin menfaati vardır, bu açıkça ortadadır. Ancak asıl menfaat toplumundur. Çünkü biz suçu ve suçluyu sadece kontrol altına almakla kalmıyor, adeta bir tedavi süreci yürüterek iyileştirme çalışıyoruz. Bunu yaparken de toplumu daha huzurlu, sağlıklı ve güvenli bir şekilde yaşatmanın teminatını oluşturuyoruz.” dedi.

Bakan Can konuşmasını; “2005’ten bu yana tam yirmi yıl geçti. Bu süre zarfında çok önemli mesafeler katettik. Bu toplantıları düzenlememizin amacı da hem akademisyenlerin hem de uygulayıcıların katkısıyla mevcut sorunları değerlendirmek; yasayla ilgili konuları gerekirse Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşımak, uygulamaya yönelik sorunlara birlikte çözüm yolları aramak. Bu kapsamda daha önce Elazığ’da ve İzmir’de toplantılar gerçekleştirdik. Şimdi ise İstanbul’dayız. Burada, sahadan gelen arkadaşlarımızla birlikte iki gün boyunca kapsamlı değerlendirmeler yapacağız. Ortaya çıkacak notları ve raporları ciddiyetle ele alacağız ve inşallah Sayın Bakanımıza da ileteceğiz.” ifadeleri ile sonlandırdı.

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım da açılışta konuşma yaptı. Konuşmasına; “Sizlerin de yakından takip ettiği üzere denetimli serbestlik sistemi; suçla mücadele ötesinde sosyal refahın desteklenmesine, bireyin yeniden doğrulmasına, mağduriyetlerin önlenmesine ve toplumsal barışın güçlenmesine doğrudan katkı sağlamaktadır. Bugün geldiğimiz noktada gururla ifade etmek isterim ki; denetimli serbestlik, teknolojiye açık, yenilikçi ve çözüm odaklı yapısıyla modern infaz sistemleri arasında öncü konuma gelmiştir. Yükümlülerin ve eski hükümlülerin sorunlarını sadece hukuki bir zeminde değil, aynı zamanda sosyal, ekonomik ve psikolojik boyutlarıyla ele alan bütüncül bir yaklaşımı benimsemektedir.”  sözleri ile başladı.

“Denetimli Serbestlik Çok Boyutlu İhtiyaçların Karşılanmasıyla Mümkündür”

Genel Müdür Yıldırım konuşmasının devamında, kurumsal iş birlikleri ile yükümlülerin topluma kazandırma faaliyetlerinin iyileştirilebileceğini ifade ederek; “Yükümlülerin topluma kazandırılması, yalnızca denetimli serbestlik sisteminin değil; kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörün de içinde yer aldığı geniş bir paydaş ağının ortak sorumluluğudur. Çünkü bireyin yeniden topluma entegre olabilmesi; sadece hukuki bir sürecin değil, aynı zamanda eğitim, istihdam, sağlık, barınma ve psikososyal destek gibi çok boyutlu ihtiyaçların karşılanmasıyla mümkündür.” dedi.

“Yükümlülerin Kendi İşini Kurma Projeleri ile Yeniden Topluma Kazandırıyoruz”

Genel Müdür Yıldırım konuşmasının devamında, yükümlülerin kendi işini kurma projelerinin desteklendiğini belirterek; “Yükümlülerin yalnızca suçtan uzak kalmaları değil, aynı zamanda üretken bireyler haline gelmeleri de temel hedeflerimizdir. Bu amaçla, yükümlülerin meslek edinmeleri ve kendi işlerini kurmaları yönünde çeşitli projeler hayata geçiriyoruz. İş ve meslek danışmanlığı, girişimcilik eğitimleri, İŞKUR iş birlikleriyle bugüne kadar çok sayıda yükümlü kendi geçimini sağlayabilecek duruma gelmiştir. Bu amaçla Bakanlığımız ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı arasında 13.05.2025 tarihinde hükümlü ve yükümlülerin istihdamına yönelik iş birliği protokolü imzalanmıştır.” dedi.

“Modelimizi Dünya ile Paylaşmaya Devam Ediyoruz”

Uluslararası iş birliğin önemine de dikkat çeken Genel Müdür Yıldırım, denetimli serbestlik hizmetlerinin örnek alınan bir model haline geldiğini belirtti. Konuşmasında; “Sayın Bakanımızın ve Bakan Yardımcımızın güçlü vizyonu ve liderliğiyle, denetimli serbestlik sistemimiz yalnızca ulusal ölçekte değil, uluslararası platformlarda da örnek alınan bir modele dönüşmektedir. Üyesi olduğumuz Avrupa Denetimli Serbestlik Konfederasyonu (CEP) ile olan iş birliğimizin güçlenerek devam etmesiyle, modelimizi dünya ile paylaşmaya devam ediyoruz. Bu kapsamda 5-7 Mayıs 2025 tarihlerinde Antalya’da ev sahipliği yaptığımız ve çok sayıda ülkenin katıldığı uluslararası toplantı, ülkemizin denetimli serbestlik alanındaki deneyimini küresel ölçekte paylaşma, iyi uygulamaları aktarma ve uluslararası iş birliğini daha da derinleştirme açısından önemli bir kilometre taşı olmuştur.” ifadelerini kullandı.

Genel Müdür Yıldırım konuşmasını; “Önümüzdeki dönemde daha güçlü, daha donanımlı ve daha etkili bir denetimli serbestlik sistemi için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Çünkü biz biliyoruz ki; her yükümlüye sunulan bir ikinci şans, sadece onun değil, toplumun da geleceğine yapılan bir yatırımdır. Bu vesileyle başta Sayın Bakanımız olmak üzere, katkıları için tüm katılımcılara, kıymetli yargı mensuplarımıza ve denetimli serbestlik ailesinin fedakâr tüm çalışanlarına teşekkürlerimi sunuyorum. İstanbul Bölge Toplantımızın verimli geçmesini diliyor, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.” sözleri ile sonlandırdı.

Toplantının açılış törenine; Yargıtay üyeleri, Adalet Bakanlığı bürokratları, Cumhuriyet başsavcıları ve başsavcı vekilleri, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü yöneticileri ve tetkik hâkimleri, Medipol Üniversitesi öğretim üyeleri, çok sayıda akademisyen ve adalet teşkilatı mensubu katılım sağladı.

Fotoğraflar