Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ile Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü iş birliğinde düzenlenen “Ceza İnfaz Kurumları ve Denetimli Serbestlik Müdürlüklerinde Görev Yapan Personele Yönelik Eğitim Semineri”, Diyanet İşleri Başkanlığı Denizli Dini Yüksek İhtisas Merkezi'nde gerçekleştirilen açılış programıyla başladı.
Programa, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım ile Din Hizmetleri Genel Müdürü Metin Akbaş başta olmak üzere her iki kurumun yöneticileri, akademisyenler, uzmanlar ve din görevlileri katılım sağladı.
“Ceza infaz sistemi artık insanı merkeze alan bir anlayışla yönetiliyor”
Açılışta konuşan Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Türk ceza infaz sisteminin son yirmi yılda büyük bir dönüşüm yaşadığını belirterek, cezanın yalnızca güvenlikten ibaret olmadığını, esas amacın bireyin yeniden topluma kazandırılması olduğunu ifade etti.
Yıldırım, ceza infaz kurumlarında yürütülen faaliyetlerin yalnızca fiziki güvenliği sağlamakla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda hükümlü ve tutukluların iç dünyalarındaki kırılmaları onaran, onları yeniden hayata hazırlayan bir sistemin inşa edildiğini vurguladı. “Manevi rehberlik çalışmaları bizim için sadece bir faaliyet değil; hükümlü ve tutukluların vicdani dönüşümünde en güçlü unsurdur.” diyen Yıldırım, Diyanet İşleri Başkanlığı ile yürütülen iş birliğinin sahada önemli sonuçlar doğurduğunu belirtti.
Ceza infaz sisteminde görev yapan din görevlilerinin, toplumun geleceği açısından çok değerli bir sorumluluğu yerine getirdiğini söyleyen Yıldırım, “Toplumun beklentisi, cezaevinden çıkan bir bireyin yeniden suç işlememesi yönünde. Biz bu beklentiyi milletimize karşı bir sorumluluk olarak görüyor, bir kişinin bile kazanılmasını büyük bir başarı sayıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Din hizmetleri gönüllülükten kurumsal bir yapıya dönüştü”
Programda konuşan Din Hizmetleri Genel Müdürü Metin Akbaş ise, Adalet Bakanlığı ile imzalanan iş birliği protokolüyle ceza infaz kurumlarında verilen din hizmetlerinin gönüllülük esasından kurumsal bir düzene taşındığını dile getirdi.
Akbaş, “Bizler din gönüllüleri olarak toplumun her kesimine ulaşmakla yükümlüyüz. Ceza infaz kurumlarında görev yapan din görevlilerimiz yalnızca birer vaiz değil, aynı zamanda bir umut ışığıdır. Onlar, demir kapılardan içeriye girerken aslında gönül kapılarını aralamaya gidiyorlar.” sözleriyle manevi rehberlik hizmetlerinin önemine dikkat çekti.
İnsana dokunmanın, yargılamadan rehberlik etmenin, samimiyetle yaklaşmanın bu hizmetlerin temelini oluşturduğunu belirten Akbaş, “Vaizlik konuşmak değil; gönülden gönüle köprü kurabilmektir. Samimiyetle yapılan her hizmet, kalplerde kalıcı izler bırakır.” değerlendirmesinde bulundu.
Eğitim semineri devam edecek
Açılış konuşmalarının ardından, ceza infaz kurumlarında ve denetimli serbestlik müdürlüklerinde görev yapan din görevlilerinin mesleki gelişimlerine katkı sağlayacak oturumlara geçildi.
Seminer süresince, ceza infaz kurumlarında yürütülen manevi rehberlik hizmetlerinin niteliğini artırmaya, personelin bilgi ve becerilerini geliştirmeye yönelik sunumlar gerçekleştirilecek. Eğitimlerde; iletişim, psikososyal destek, manevi danışmanlık, mesleki dayanıklılık ve etik ilkeler gibi konular ele alınacak.
Program, ceza infaz kurumlarında görev yapan manevi rehberlerin bilgi, beceri ve donanımlarını geliştirmeyi; hükümlü, tutuklu ve yükümlülere yönelik hizmetlerin daha etkin ve verimli şekilde yürütülmesini amaçlıyor.
Denizli’de düzenlenen seminerin açılışına, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Hasan ERBİL, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ile Diyanet İşleri Başkanlığı yöneticilerinin yanı sıra, İyileştirme ve Topluma Kazandırma Dairesi, Denetimli Serbestlik Dairesi ve Göç ve Manevi Destek Hizmetleri Daire Başkanlıklarından temsilciler, alanında uzman akademisyenler ve eğitmenler katıldı.




.jpeg)


.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)