ICPA 2025 İstanbul Konferansı Başarıyla Tamamlandı
31 Ekim 2025

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un teşrifleriyle açılışı yapılan, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ev sahipliğinde gerçekleştirilen Uluslararası Islah ve Ceza İnfaz Kurumları Birliği (ICPA) 27. Yıllık Konferansı, dünya ceza infaz sistemlerinin önde gelen aktörlerini İstanbul’da bir araya getirdi.

91 ülkeden 705 katılımcının yer aldığı konferans, içerik ve organizasyon bakımından bugüne kadar gerçekleştirilen en kapsamlı toplantılardan biri olarak uluslararası alanda büyük yankı uyandırdı.

“Ceza İnfaz Sistemlerinde Refah: Personel, Sistemler ve Toplum İçin Girişimler” temasıyla düzenlenen konferans, 27–31 Ekim 2025 tarihleri arasında insan hakları, dijital dönüşüm, rehabilitasyon ve personel refahı gibi konularda küresel düzeyde bilgi paylaşımına ev sahipliği yaptı.

Program boyunca 14 genel oturum ve 137 tematik çalıştay olmak üzere toplam 151 sunum gerçekleştirildi. Konferans süresince ceza infaz sistemlerinde yenilikçi yaklaşımlar, insan onurunu esas alan infaz politikaları ve toplumla yeniden bütünleşme süreçleri ele alındı.

Beş gün süren bu kapsamlı program, Türkiye’nin ev sahipliğinde başarıyla tamamlanarak uluslararası katılımcılar tarafından büyük takdir topladı.

Türkiye, Ceza İnfaz Sistemlerinde Uluslararası Bir Merkez Oldu

ICPA 2025 Konferansı’nın açılışında konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye’nin adalet hizmetlerinde yürüttüğü reform sürecinin, insan onurunu merkeze alan ve toplumsal bütünleşmeyi önceleyen bir yaklaşımla kararlılıkla sürdüğünü belirtti.

Tunç, Uluslararası Islah ve Ceza İnfaz Kurumları Birliği’nin (ICPA) dünyanın dört bir yanından uzmanları bir araya getiren en önemli platformlardan biri olduğunu ifade ederek, konferansın İstanbul’da gerçekleştirilmesinin Türkiye’nin bu alandaki küresel konumunu güçlendirdiğini vurguladı.

Bakan Tunç, konuşmasında Türkiye’nin ceza infaz sistemine ilişkin kapsamlı reformlarına değinerek, 2002 yılından bu yana insan hakları standartlarına uygun, rehabilitasyon odaklı kurumların inşa edildiğini; fiziki kapasite kadar nitelikli insan kaynağı, eğitim ve liyakat anlayışına da büyük önem verildiğini kaydetti.

Ceza infaz kurumlarının yalnızca kapalı yapılar olmadığını, içinde ıslah, eğitim ve topluma yeniden kazandırma süreçlerinin yer aldığı, insan onuruna dayalı bir sistemin inşa edildiğini ifade eden Tunç, “Ceza infaz kurumlarının duvarları arasında yalnızca yaptırım değil, yeniden kazanma iradesi vardır. Bir infaz ve koruma memuru sabah kapıyı açtığında bir yüreğe umut, bir hayata yön verebilir. Adaletin en görünmez kahramanları, insanı yeniden topluma kazandıran personelimizdir.” dedi.

Bakan Tunç, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen eğitim merkezleri, rehabilitasyon projeleri ve dijitalleşme uygulamalarının Türk Ceza İnfaz Sistemini çağdaş standartlara taşıdığını vurguladı.

Uluslararası İş Birliği ve İkili Görüşmeler Yoğun İlgi Gördü

Konferans süresince Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, aralarında 40’a yakın ülkenin ceza infaz yöneticilerinin bulunduğu temsilcilerle çok sayıda ikili görüşme gerçekleştirdi. Bu temaslarda rehabilitasyon temelli uygulamalar, personel eğitimi, dijital dönüşüm ve uluslararası standartlarla uyum konuları ele alındı.

Yıldırım, Türkiye’nin tecrübelerinin birçok ülke tarafından model olarak görüldüğünü belirterek, “Bu konferans, bilgi paylaşımı ve ortak reform vizyonu açısından yeni bir dönemi başlatmıştır. Türkiye, artık ceza infaz alanında sadece bir ev sahibi değil, yön gösteren bir paydaş konumundadır.” ifadelerini kullandı. Yıldırım konuşmasında, Türkiye’nin uluslararası iş birliğine açık vizyonuna vurgu yaparak, “Bu konferans, bilgi paylaşımı, diyalog ve dayanışmanın adalet alanındaki en güçlü ifadesi olmuştur. Türkiye, insana dokunan bir ceza infaz sistemini inşa etme kararlılığını tüm dünyaya göstermiştir.” dedi. 

Genel Müdür Yıldırım, konuşmasının sonunda konferansa katkı sunan tüm katılımcılara teşekkür ederek, organizasyonun başarısında özveriyle görev yapan gönüllü personeli takdirle andı. 
Yıldırım, bu büyük organizasyonun, emek ve sorumluluk bilinciyle hareket eden teşkilat personelinin gayreti sayesinde başarıyla tamamlandığını vurguladı.

Kapanış programının ardından katılımcılar, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, Sultanahmet Camii ve Yerebatan Sarnıcı gibi İstanbul’un simge mekânlarını ziyaret ederek Türkiye’nin kültürel mirasını ve medeniyet zenginliğini yakından tanıdı.

Türk Ceza İnfaz Sistemi: Dönüşümün Sahadaki Yansımaları

Konferansın son gününde, katılımcılar Türkiye’nin farklı illerinde yer alan modern ceza infaz kurumlarını ziyaret ederek Türk Ceza İnfaz Sistemini sahada inceleme fırsatı buldu. Bu kapsamda gerçekleştirilen ziyaretlerde, insan hakları standartlarına uygun mimari yapılar, rehabilitasyon odaklı yönetim anlayışı ve hükümlülerin topluma yeniden kazandırılmasına yönelik uygulamalar yerinde gözlemlendi.

Katılımcılar, Türkiye’nin son yıllarda ceza infaz kurumlarında gerçekleştirdiği fiziki, idari ve insani dönüşümün boyutlarını doğrudan deneyimledi.

Ziyaret programı kapsamında, Marmara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Marmara Açık Ceza İnfaz Kurumu, Kocaeli F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Kocaeli Açık Ceza İnfaz Kurumu, Karatepe Çocuk Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Karatepe Açık Ceza İnfaz Kurumu, ayrıca Ümraniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile İstanbul Çocuk Eğitimevi Müdürlüğü, Maltepe Çocuk Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumu ziyaret edildi.

Bu ziyaretlerde katılımcılara, kurumların eğitim, sağlık, psikososyal destek, mesleki gelişim ve üretim atölyeleri hakkında kapsamlı bilgi verildi. Heyetler, Türkiye’nin ceza infaz sisteminde rehabilitasyonu merkeze alan yaklaşımın sadece teorik bir politika değil, günlük uygulamaların ayrılmaz bir parçası haline geldiğini gözlemledi.

Kadın, erkek ve çocuk kurumlarında yürütülen psikolojik destek programları, mesleki eğitim faaliyetleri ve toplumsal uyum projeleri, Türkiye’nin infaz sisteminde insan odaklı vizyonunu somut biçimde ortaya koydu. Uluslararası katılımcılar, özellikle ceza infaz kurumlarında uygulanan üretim faaliyetleri, iş yurtları projeleri ve eğitim merkezleriyle bütünleşik rehabilitasyon modelinin dikkat çekici bir örnek oluşturduğunu ifade etti.

Türkiye Yüzyılı’na Yakışan Uluslararası Başarı

ICPA 2025 İstanbul Konferansı, kapsamı, katılımcı profili ve organizasyon başarısıyla uluslararası alanda örnek bir buluşma olarak tarihe geçti. Türkiye, ceza infaz sisteminde ulaştığı reform düzeyini ve insan merkezli vizyonunu dünyayla paylaşarak adalet alanında küresel bir aktör olduğunu bir kez daha kanıtladı.

Konferansın başarıyla tamamlanmasının ardından değerlendirmelerde bulunan Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, organizasyonun gerçekleştirilmesinde emeği geçen tüm kurum ve paydaşlara teşekkür etti. Yıldırım, konferansın ülkemizde düzenlenmesine öncülük eden ve sürece liderlik eden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un katkılarının, programın başarısında belirleyici olduğunu ifade etti.

Ayrıca, planlama ve yürütme aşamalarında sağladığı desteklerle sürece önemli katkılar sunan Adalet Bakan Yardımcısı Ramazan Can’a, uluslararası iş birliği alanındaki desteği dolayısıyla Türk İş birliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı’na (TİKA) ve organizasyonun her aşamasında görev alan tüm paydaş kurumlara teşekkürlerini iletti. Genel Müdür Yıldırım, yürütülen bu iş birliği ve koordinasyonun, Türkiye’nin ceza infaz alanındaki vizyonunun uluslararası düzeyde daha güçlü şekilde yansıtılmasına katkı sağladığını vurguladı.
 

Fotoğraflar