Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ev sahipliğinde İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Islah ve Ceza İnfaz Kurumları Birliği (ICPA) 27. Yıllık Konferansı, üçüncü gününde “Türk Günü” temasıyla devam etti.
Ev sahibi ülke günü olarak planlanan bu özel oturumlarda, Türk Ceza İnfaz Sisteminin yapısı, insan kaynakları stratejileri ve kriz yönetimi yaklaşımları uluslararası katılımcılarla paylaşıldı. Program, Türkiye’nin adalet sistemindeki reform sürecini ve insan odaklı infaz anlayışını dünyaya tanıtan güçlü bir platforma dönüştü.
Genel Müdür Yıldırım’dan Kriz Yönetimi ve Personel Refahı Vurgusu
Program, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım’ın açılış konuşmasıyla başladı. Genel Müdür Yıldırım, konuşmasının başında konferansa katılan yerli ve yabancı misafirleri selamlayarak hoş geldiniz dileklerini iletti.
Türkiye’nin böylesine önemli bir uluslararası platforma ev sahipliği yapmasından duyduğu memnuniyeti ifade eden Yıldırım, ICPA 2025 Konferansı’nın, adalet hizmetlerinde bilgi paylaşımı ve karşılıklı iş birliği açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.
Açılış konuşmasının ardından Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım, “Ceza İnfaz Kurumlarında Personel Refahının Güçlendirilmesi ve Kriz Durumlarında Operasyonel Süreçlerin Yönetimi” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
Yıldırım, konuşmasında Türkiye’nin deprem kuşağında yer almasının, ceza infaz sisteminde kriz yönetimi, acil durum planlaması ve afet hazırlığı açısından taşıdığı stratejik öneme dikkat çekti.
“Asrın Felaketi” olarak anılan 2023 Kahramanmaraş depremlerinden edinilen deneyimlerin, yalnızca ceza infaz kurumlarının fiziki dayanıklılığı açısından değil; aynı zamanda insan kaynağı yönetimi, lojistik koordinasyon ve kurum içi iletişim kapasitesi bakımından da kapsamlı bir dönüşüme zemin hazırladığını vurguladı.
Yıldırım, bu süreçte Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün, depremden etkilenen bölgelerde görev yapan personel ve hükümlülerin güvenliğini önceliklendirerek, tahliye, nakil, gıda, sağlık ve barınma operasyonlarını kesintisiz şekilde yürüttüğünü belirtti.
Genel Müdür Yıldırım, ayrıca 2000 yılından bu yana aktif görev yapan Ceza ve Tevkifevleri Arama ve Kurtarma (CEKUT) ekiplerine özel olarak değinerek, gönüllü personelin afet bölgelerinde yürüttüğü arama-kurtarma, lojistik destek ve insani yardım faaliyetlerinin kurumsal dayanışmanın en somut göstergesi olduğunu ifade etti.
“CEKUT, yalnızca bir arama kurtarma birimi değil; adalet teşkilatının vicdanını, dayanışma ruhunu ve kriz anlarındaki örgütsel gücünü temsil eden bir topluluktur.” dedi.
Yıldırım, kriz dönemlerinde geliştirilen bu kapasitenin, gelecekteki afet senaryolarına yönelik hazırlıkların da temelini oluşturduğunu ve kriz yönetiminde sürdürülebilir bir kurumsal refleksin artık CTE bünyesinde kalıcı hâle geldiğini belirtti.
Türk Ceza İnfaz Sistemine Dair Kapsamlı Sunumlar
Aynı oturumda, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreter Yardımcısı Cem Karaca, “Türkiye Ceza İnfaz Sisteminde İnsan Kaynakları Stratejilerinin Yönetimi: Kapsamlı Bir Bakış” başlıklı sunumuyla, adalet sisteminde insan kaynakları yönetiminin geliştirilmesine yönelik stratejik yaklaşımları paylaştı.
Karaca, liyakat, sürekli eğitim ve performans yönetimi temelli insan kaynağı politikalarının, adalet hizmetlerinin etkinliğini artırmadaki rolünü vurguladı.
“Türk Günü” kapsamında düzenlenen diğer oturumlarda ise, Genel Müdürlük yöneticileri, Türk akademisyenler, hukukçular ve ceza infaz kurumu ile denetimli serbestlik müdürlüklerinde görev yapan yönetici ve uzman personel tarafından Türk Ceza İnfaz Sisteminin farklı boyutlarını ele alan sunumlar gerçekleştirildi.
Bu sunumlarda Türkiye’nin rehabilitasyon merkezli infaz yaklaşımı, dijitalleşme süreçleri, insan haklarına dayalı reformları ve topluma yeniden kazandırma projeleri detaylı biçimde değerlendirildi.
“Türk Günü” oturumları, Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde insan odaklı adalet sistemini uluslararası platformda tanıtan güçlü bir diplomatik ve mesleki buluşma oldu.
Program, bilgi paylaşımı ve ortak çözüm üretimi açısından olduğu kadar, Türk adalet sisteminin vizyonunu, kültürel değerlerini ve dayanışma anlayışını dünyaya tanıtması bakımından da önemli bir etki yarattı.
Cumhuriyet’in 102. Yılına Özel “Türk Günü” Etkinliği
ICPA 2025 Konferansı’nın üçüncü günü, Cumhuriyetimizin 102. yılına ithafen düzenlenen “Türk Günü” temalı özel etkinliklerle anlamlı bir buluşmaya sahne oldu.
Bu özel günde, Türkiye’nin adalet sisteminde gerçekleştirdiği dönüşüm süreci ve Cumhuriyetin temel değerleri bir bütünlük içinde uluslararası katılımcılara tanıtıldı.
Etkinlikler, Türkiye’nin adalet vizyonunu kültür, sanat ve gelenekleriyle harmanlayarak, adalet ve kültürel diplomasi ekseninde güçlü bir etki oluşturdu.
Yerli ve yabancı konuklar, milli kültürümüzü yansıtan sahne performansları, görsel sunumlar, müzik dinletileri ve sanatsal atölye çalışmalarıyla Türk kültürünün çok boyutlu zenginliğini deneyimledi.
Katılımcılar, hem tarihî hem estetik yönleriyle Anadolu kültürünün derinliklerine yolculuk yaparken, Cumhuriyetimizin kazanımlarının çağdaş Türkiye’nin vizyonuyla nasıl bütünleştiğini gözlemledi.
“Türk Günü” etkinlikleri, yalnızca Cumhuriyetimizin 102. yılına adanmış bir kutlama değil, aynı zamanda adalet, kültür ve uluslararası iş birliğini buluşturan bir diplomasi platformu olarak öne çıktı.



.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)

.jpeg)

