Erzurum Açık Ceza İnfaz Kurumu, sporun rehabilite edici gücünü hükümlülerin yaşamına taşımaya devam ediyor. Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı, Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ve Türkiye Curling Federasyonu Başkanlığı arasında imzalanan Floor Curling İşbirliği Protokolü kapsamında düzenlenen Floor Curling Spor Günleri, 27 Ekim - 14 Kasım 2025 tarihleri arasında gerçekleştiriliyor.

Erzurum Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun ev sahipliğinde düzenlenen turnuva, spora olan ilgiyi artırmak, beden ve ruh sağlığını geliştirmek ve hükümlüler arasında saygı, dostluk ve hoşgörü temelli bir iletişim ortamı oluşturmak amacıyla organize edildi.

İlk Atışla Başlayan Rekabet ve Dayanışma

Floor Curling Spor Turnuvası, Erzurum Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Yücel Karabel’in ilk atışıyla başladı.

Toplam 8 takımın mücadele ettiği turnuva, sporun doğasında var olan centilmenlik ve takım ruhu ilkeleriyle büyük bir rekabet ve heyecana sahne oluyor.

Turnuvanın sonunda dereceye giren hükümlülere madalyalar takdim edilecek. Ancak organizasyonun asıl amacı, bir spor etkinliğinin ötesinde, hükümlülerin özgüven kazanmalarını, pozitif sosyal ilişkiler geliştirmelerini ve topluma yeniden kazandırılmalarını desteklemek.

Spor, Yeniden Başlamanın Anahtarı

Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Adem Aydemir’in öncülüğünde yürütülen bu proje, Türkiye’de infaz kurumlarında uygulanan iyileştirme odaklı faaliyetlere güzel bir örnek oluşturuyor.

Turnuva bitiminde şampiyon olan takımın, diğer ceza infaz kurumlarının şampiyon takımlarıyla mücadele edeceği yeni bir turnuva da Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından planlanıyor.

Bu sayede, hükümlülerin hem disiplinli takım çalışması hem de sağlıklı rekabet duygusu kazanması hedefleniyor. Sporun birleştirici ve dönüştürücü gücüyle şekillenen bu etkinlik, infaz kurumlarında “ceza değil, gelişim” odaklı bir anlayışın somut göstergesi olarak öne çıkıyor.

“İyileşme, Sporla Mümkün”

Erzurum Açık Ceza İnfaz Kurumu tarafından hayata geçirilen bu etkinlik, yalnızca bir turnuva değil; insan onuruna saygı duyan, rehabilitasyon ve topluma kazandırma esaslı infaz anlayışının bir yansıması olarak değerlendiriliyor.

Spor, burada yalnızca bir rekabet alanı değil, yeniden başlama umudunun ve değişimin bir aracı haline geliyor.